Acaba nasıl yazar olunur? İlginçtir; bazı mesleklerin okulu yoktur. Örneğin, satıcılık bir meslektir; ama bildiğim kadarıyla üniversite düzeyinde satışçı yetiştiren okul yoktur. Türk Dili ve Edebiyatı bölümleri, bana göre yazar yetiştirmez; başka bir profilde insan yetiştirir
Yazarlığın birinci kuralı, üsluptan önce fikre sahip olmaktır. Dünyanın en iyi konuşmacısının fikri yoksa, söyleyecek bir şeyi yoktur. Fikir olmadan en iyi romancı bir roman, en iyi denemeci bir deneme yazamaz
Bir diğer yolu ise , en az bir konunun dünya kalitesinde uzmanı olmaktır. Psikoloji, pazarlama yönetimi, çocuk yetiştirme, hipnotizma, kira davalarının çözümü, icatlar tarihi, astronomi vb. gibi binlerce konudan birinde uzmanlaşma gerekir. Uzmanlaşma, belirli bir sahada yüzlerce kitap okuyarak, o konuda eğitim alarak, o konuda bir işte çalışarak, o konuda çalışanları gözleyerek ya da başka bir yolla; ama emek vererek gerçekleşir
Bir yazar, uzmanı olduğu bir konunun tüm tarihsel gelişimini çok iyi bilmeli ki, alanda yeni bir eser ya da kavram çıktığında, onun gerçekten yeni olup olmadığını bilsin. Bir konunun tarihini bilmek, onu derinlemesine bilmektir.
Bir de konuyu yatay yönde bilmek gerekir. Bir işletme uzmanının, yönetimin tarihini bilmesi derinlemesine bilgi, pazarlama teknikleri konusunda uzmanlaşması ise yatay yönde bir bilgidir.
Yazarlığa giden birinci yol sanırım, çöp kutusunu kullanmaktan geçer. İlk yazılarımı ortalama altı defa yazdım. Yazdım, birilerine okuttum; eleştirileri -okur geri bildirimini- aldım yeniden, yeniden yazdım. Hatta yirmi defa yazdığım bir yazı bile oldu. İyi bir yazar bence altı ayda bir dil bilgisi kitabını gözden geçirmeli. İmla kılavuzunu yanından ayırmamalı. Her yazısını da yazdıktan sonra en az bir defa okumalı.
Melih ARAT
KAYNAKÇA: www.kitapbasimi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder